BİZİM OYUNLARIMIZ
MUKADDER GÜRSOY
KONYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ
Çocuklarımızın ruhsal ve fiziksel yönden gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmeleri, ancak doğru bir oyun kültürü içerisinde yetişmelerine bağlıdır. Mutlu bir çocukluk dönemi geçirebilmeleri, onların gelecekte daha huzurlu ve müspet bireyler olmalarına da katkı sağlayacaktır.
Şanlı medeniyetimizi inşa eden bu milletin çocukları olarak mümkün olduğunca sanal bağımlılıklardan uzak durmalı ve çocuklarımızın teknolojinin nimetlerinden doğru faydalanmasını sağlamalıyız.
Gözlerimizin nuru olan yavrularımızın, yerli ve milli oyunları bilerek, oynayarak yetişmeleri için üzerimize düşeni yapmalıyız.
Böylesine önemli bir konuda ülkemizde örneğine az rastlanan “Harmanbiş - Çocukluğumuzun Oyunlarını Unutmayalım” kitabının yazarı Sayın Osman Bozdemir’i yürekten kutluyorum. Köylerde ve şehirlerimizin sokaklarında, yakın döneme kadar oynanan, tamamıyla “bizim” olan, lakin unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunlarını derlediği ve sade üslubuyla yazıp görsellerle güçlendirdiği bu kitap, ülkemizdeki önemli bir eksiğin giderilmesini sağlayacaktır.
Bu değerli ve güzel çalışmanın, çocuklarımızın sosyalleşmesine ve kültürel değerlerinin bilincinde olmalarına vesile olmasını temenni ediyorum.
OYUNCAK DÜNYA
SADIK YALSIZUÇANLAR
YAZAR-YÖNETMEN
Yıllar önce, Yavuz Çetin, “oyuncak dünya!” diye bağırmıştı.
Hayat bir oyun, bir
oyalanmaydı.
Birbirimize oyunlar
oynuyorduk.
Hepimizin birer rolü vardı
bu hayatta. Kimimiz askercilik, kimimiz doktorculuk, kimimiz evcilik
oynuyorduk. Dünya oyuncaktı, oyuncaklarla avunduğumuz bir oyundu hayat.
Yıllar sonra Osman Bozdemir, bu güzelim kitabıyla, bize, oyunların insanlık kadar
eski olduğunu tekrar hatırlatıyor.
Bozdemir’in kitabını yayımından önce okuma bahtiyarlığına
eriştim. Bunun için kendimi şanslı sayıyorum. Okudukça bazen güldüm bazen
ağladım. Boğazımda hüzün düğümleri oluştu. Yıllar öncesine, çocukluğuma gittim.
İnsan yaşlandıkça çocukluğun cennetine kaçıyor sık sık. Saklambaç oynar gibi,
çocukluğun masum bir köşesine gizleniyor.
Harmanbiş, bize, çocukluğun bin türlü oyununu, o oyunların
gerisindeki sırrı anlatıyor. Bir kez daha anlıyoruz ki, dünya gerçekten bir
oyun, bir oyalanmadan ibaret.
Çocukluğun büyüklüğünü
koruyarak yaşayanlar, hayatta daima büyüklere baskın çıkarlar.
Harmanbiş bize bu gerçeği de fısıldıyor.
Meğer ne çok oyun varmış. Osman Bozdemir, kitabıyla, kadim Türklerden bugüne, oyun tarihimizi
de özetlemiş.
Oyunun ne denli “ciddî” ve “gerçek” olduğunu kitabı okudukça daha çok anlıyorsunuz.
Modernleşme denilen belanın
kitlesel ve küresel olduğunu göz önüne alırsak, günümüz çocuklarının son derece
şanssız olduğunu düşünebiliriz. Ama bu, bizi umutsuzluğa yöneltmemeli. Modern
iletişim ortamlarının yaygınlaştığı bir dönemde, çocuğun geleneksel oyunlarla
nasıl ilişki kurabileceğini de dert ediniyor
Bozdemir. Bu dert hepimizin. Böylesi kitaplarla oyunlarımızın
dökümü yapılmalı. Çocuklarımıza nasıl bir mirasın vârisleri olduğu
hatırlatılmalı.
Bugün eğlence duyumlarına
cevap veren oyun ve eğlenme yolları değişti, çeşitlendi. Ama işin özü
değişmiyor. Çocuk, belki de biz yetişkinlerden daha saf ve dolaysız
baktığından, hayatın özündeki
“oyun”u daha
doğru hissediyor. Varsın dış dünya değişsin. Oyun değişmiyor. Oyuncular
farklılaşıyor ama ilke aynı kalıyor.
Bozdemir’in bu kapsamlı ve titiz çalışması, sadece çocuklara
değil,
“eğitim”le uğraşanlara ve anne-babalara da sesleniyor.
Unutmayalım, kitaplar da,
tıpkı insanlar gibi sonugelmez bir yalnızlık içindedir. Onları da ancak sevgi
yaşatır. Yine unutmayalım: Oyunu kuran da yaşayan da yaşatan da sevgidir.
Behçet Necatigil’in dediği gibi,
“sevgi de bir çözümdür.” Ben, Harmanbiş’i
çok sevdim. Eminim sizler de çok seveceksiniz. İyi ki varsın
Osman Bozdemir. İyi ki bu kitabı yazdın. İyi ki…
İKİ GÜZELLİK BİR KİTAP
VURAL KAYA
ŞAİR-YAZAR
Osman Bozdemir, çocuk oyunlarını yazmakla bize iki güzelliği birden armağan etmiştir. İlki Bozdemir’in çocuk oyunlarını birebir yaşayarak, folklorik bağlamda araştırmaları neticesinde kitaplaştırıyor oluşu; ikincisi ise çocuk oyunlarını araştırıp inceleme konusundaki gösterdiği maharet kadar oyunları kendisi de oynayarak çocuklarla birlikte bunu adeta yaşıyor olması…
Bu iki güzelliğiyle bir kitap oluşturmuş olan Bozdemir’in çocuk oyunları kitabıyla farklı bir alan açacağından ve bu kitabın çocuk kalbine en muazzam şekilde dokunacağından hiç kuşkum yok.
ÇOCUKLARI SOKAĞA ÇAĞIRIYOR
FATİH TURANALP
YAZAR
Oyun, çocuğun gelişiminde hava kadar, su kadar önemli. Günümüz çocuğu bir yandan okul ve sınavlarla diğer taraftan da teknoloji ve sanal gerçeklikle çevrelenmiş durumda. Oyunların sanallaşmasıyla, sosyal medyanın gerçek hayatı törpülemesiyle çocuk, sosyal ortamlardan uzaklaşıyor ve gitgide yalnızlaşıyor. Böylesi bir durumda çocuğu dışarıya, insan içine, oyuna çağırmak cesaret istiyor.
Osman Bozdemir’in bu çalışması, çocuğu doğayla, gerçek arkadaşlarla ve geleneksel değer kodlarımızla buluşturması anlamında oldukça kıymetli. Bu çağın çocuklarına bunları hatırlattığı için teşekkürler.